Birçok kadın dergisini zaman zaman inceliyorum. Muhtevasının asaleti bakımından dergimiz başta geliyor. Maddî malzeme ve teknik görünüm bakımından bazı eksiklerimiz olmasına rağmen daha yüksek tirajlıyız. Çünkü biz müslüman halkımızla iç içe ve el eleyiz. Onun bağrından çıktık. Onu korumaya ve kollamaya çalışıyoruz. Diğer aydınlar gibi tahsil görünce başka kültürlere esir olmak ve halkımızdan kopmak elbette olamazdı. İslâm’ın zevk ve hissiyatını terennüm ediyoruz. Halkın sesi Hakk’ın sesidir, ona ters düşenler yanlış yoldadır.
Biz, kadın ve aile konusunda, lüksü, israfı, gösteriş ve şatafatı değil; iyiyi, doğruyu, güzeli, sadeyi, faydalıyı tercih ediyoruz. Size daima onları bulup göstermeye çalışacağız; sosyete çılgınlıklarını, artist ve pavyon rezaletlerini değil.
Biz kuru edebiyatı, boş laf ebeliğini sevmiyoruz, dergimizde yıldız falı, çöpçatan köşesi, dedikodu sütunu yok. Ortaya müsbet fikirler koyarak ciddi faaliyetler ve olumlu eylemler yapmayı istiyor; milletimize hayırlı hizmetler çığırı açmayı ve böylece Allah’ın rızasını kazanmayı diliyoruz. Temennimiz odur ki doğru, iyi, faydalı işler yapalım, halkımız maddeten ve mânen istifade etsin, lafta kalmayalım, ortaya eser koyalım, bizden sonra yadigâr kalsın, sadaka-i câriye (sürekli hayrât) olsun...
Dergimizin, yeni abone olanlara verdiği iki muazzam ciltlik İslâm’da Aile Eğitimi, Evlilik, Çocuk Terbiyesi ve Esasları adlı kitap bu hizmet anlayışımıza bir delil teşkil eder. Çünkü bu hediye, eserin üzerindeki fiat 6.000 TL. olduğu halde, derginin yıllık abone bedeli sadece 5.000 TL’dır. Böyle “dostlar alış verişte görsün” tarzındaki bir ticareti daha başka dergide görmek ne mümkün?
Bu günlerde ikinci bir aksiyon olarak, Ankara’da okuyan mesture kızlarımıza bir yurt binası temin etmeyi planlamış bulunuyoruz. Bu kızlarımızın mağduriyetini dergimizde dile getirmiştik. İşi lafta bırakmamak için şimdi onlara yardım elini uzatıyoruz. Ama bizim kendi malî gücümüz tek başına yetmiyor. Sizin yoğun destek ve yardımınıza şiddetle ihtiyaç vardır. Lütfen candan ilgi gösteriniz aksi takdirde geçen yıl dinî yaşantıları sebebiyle kaldıkları yurtları terk etmek zorunda kalan bu terbiyeli, imanlı, çalışkan ve temiz aile yavruları, yeni ders yılında çok güç durumda kalacaklar.
Anadolu’nun bağrından gelip çeşitli fakültelerde zaten maddî ve mânevî birçok baskı ve güçlükle savaşarak okumaya çalışan bu gençler inşaallah ilerde büyük hizmetler göreceklerdir. Onlara olanca gücümüzle yardım etmek bizim dinî vazifemiz ve borcumuzdur.
Maddî durumu müsait olanlar kolundan bir bilezik veya evinden fazla bir halı veya gelirinden uygun bir miktar ayırsın. Durumu elverişli olmayanlar ise çevrelerindeki hayırseverlere konuyu duyurup yardımlarını sağlasın. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) “Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir.”16 “Mü’minlerin dertleriyle dertlenmeyenler bizden değildir.”17 buyuruyor.
Geliniz değerli okuyucular bu bîçareleri sahiplenelim ve dayanışmanın asil ve müşahhas bir numunesini gösterelim. Ankara’ya İslâmî bir kız yurdu kazandırmak için zevk ve şevkle çalışarak hizmet zincirine yeni bir halka ekleyelim.
*