29 Şaban 1442 | 11 Nisan 2021
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri

İhtisaslaşma ve İş Bölümü



İlim ve Sanat, II, 9 (1986)

İnsanoğlunun bugünkü medenî başarısı, çağların birikimi olup; tek bir şahsa ait ve münferit kişilere bağlı değil, kolektif bir üründür.

Bu seviyeye gelişte en büyük patlama son iki yüzyılda olmuştur. Bunun da temelinde karmaşık birçok faktör bulunmaktadır ve yine tek bir sebebe irca mümkün değildir. Sosyal oluşumlardaki sebepler bolluğunu, gelişimlerin, birçok etkilerin müşterek bileşkesi olduğunu görmeli, detaylara inmeye kendimizi alıştırmalıyız.

İlimler de tek bir şahsın, ne kadar yetenekli olursa olsun ihata edemeyeceği kadar çoğalmış, genişlemiş ve gelişmiştir.

Bu müşahede bizi işbölümüne, kolektif çalışmaya, düzen ve organizasyona, ihtisaslaşmaya sevk etmektedir.

Artık bugünkü içtimaî, iktisadî, siyasî, ticarî, beynelmilel... problemleri çözmek için münferit çalışmaların başarılı olamayacağını görmeli; ilmin, aklın, mantığın, sevginin, saygının, inancın, şevkin ışığında el ele çalışmalıyız.

Kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm ve Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bize, her işi ehline tevdi etmemizi emir buyurmuştur. Bu fevkalade önemli bir başarı anahtarı ve çağlar boyu eskimeyecek bir çalışma prensibidir. Bu prensibi uygulayan toplumlar yücelmiş ve yükselmiş; aksine hareket edenler ise hüsrana uğramışlardır.

Osmanlı ülkesini Kânûnî devrinde ziyaret eden Baron de Busbeck hayranlıkla: “Burda başarılı olan ve iş bilen yükselir, çobanlıktan vezirliğe gelebilir. Halbuki bizim Avrupa ülkeleri öyle mi? Asilzâdelerin aptal ve bön çocukları, babalarının hatırına iş başlarına getirildiği için bizim ülkelerimiz geri ve perişandır.” diyor.4

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfinde: “Emanet zayi edildiği zaman kıyametin kopmasını bekleyiniz.” buyurdu. Emanetin zayi edilmesi nasıl olur, diye sorulunca da, “İş ve vazife, ehli olmayan kimseye verilmeye başlandığı zaman kıyametin kopmasını bekleyiniz.”5 diye cevap verdi.

O halde: Aramızda kuvvetli bir iş bölümü yapacağız; her işi, onun ehli olan yetkili ve becerikli kimselere havale edeceğiz; kendi sahamızda var gücümüzle çalışıp en üstün bilgiyi, en derin görgü ve tecrübeyi kazanmaya çalışacağız; bu şahsî çalışmaları en güzel tarzda akort ve koordine ederek en üstün başarıyı ortaya koyacağız.

Çünkü mü’minlere dünya ve âhirette her şeyin en güzel ve en üstünü yaraşır.

*


Dipnotlar
1. Ghislain de Busbecq, Türk Mektupları, s. 61.
2. Buhârî, “Rikâk”, 35; Ahmed b. Hanbel, II, 361, hadis no: 8714; İbni Hibbân, I, 307, hadis no: 104; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, X, 118.



iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et