14 Cemaziyelahir 1442 | 27 Ocak 2021
 
89CADE1A-BFD6-47AF-AA5E-7FAB6EDCDDBC
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Soru-Cevap
    • Sık Sorulan Sorular
Soru-Cevap > Sık Sorulan Sorular

KİRALAMA VE SATIŞLA İLGİLİ KONULAR



 

SORU: Kiracı kiraladığı binada bir fırın yapıp çalıştırır ve bu sebeple yangın çıkıp komşu evlerin yanmasına sebep olursa mesulümüdür?
CEVAP: Kiracı kiraladığı binada fırın yapıp çalıştırır ve bu sebeple yangın çıkıp komşu evlerinin yanmasına sebebiyet verirse, şayet normal olarak fırını çalıştırdığı halde elde olmayan bir sebeple ateş etrafa sıçrar ve çevreyi yakarsa mesul değildir. Ama kusuru varsa, mesela baca delik, bozuk ve ortalıkta fırtına olduğu halde yakar veya yangına sebebiyet verirse, mesuldür.
 
SORU: Bir kimse oturma müddetini belirtmeden sadece her ay şu kadar para vermek üzere bir ev kiralarsa bunun İslâm hukukuna göre izahı nasıl olur?
CEVAP: Oturma süresi belirtilmeden bir ev kiralanılması Şafiî mezhebine göre batıldır. Yeniden süreyi beyan edip akdi tazelemek gerekir. Tazelenmediği takdirde mal sahibi istediği zaman kiracıyı çıkartabilir. Hanefi mezhebine göre ise akit batıl değildir; fakat bir ay geçtikten sonra mal sahibi isterse kiracıyı çıkartabilir. İkinci aydan bir gün geçtiği takdirde tekrar kira tazelenir. Mal sahibi de aybaşına kadar çıkartamaz. Bu durum senelerce devam edebilir.
 
SORU: Bir kimse bir senelik zaman için ev kiralarsa müddet bitince her iki taraf susar sonra kiracı bir aylık icar parasını verirse durum nasıl olur?
CEVAP: Bir kimse bir senelik ev kiralarsa bu müddet geçtikten sonra her iki taraf sükût eder, kiracı bir yıllık icarını teslim eder ve ev sahibi de bu parayı alırsa örfe istinaden Hanefi mezhebine göre yeniden bir seneye kadar otomatikman ev kiralanmış olur.
 
SORU: Bazı meslek sahiplerinin (mesela sıvacı ve diğer inşaatçıların) kışın iş bulamıyoruz diye yevmiyelerini normal fiyatın üzerinde talep etmeleri caiz midir?
CEVAP: Bugün Türkiye'de nüfus artışı ve çalışma talebi fazlasıyla vardır. Hatta bugün milyonlarca insan iş bulamamaktadır. Binâenaleyh, kış mevsiminde veya şartları müsait olmadığı ve herkes de çalışmak istemediği için fazla çalışan bulunmamaktadır. Bu sebepten kış mevsiminde işçilerin zamlı yevmiye istemeleri normaldir. Birçok şeyin fiyatı böyledir ve mevsimlere göre değişmekledir. Mesela buğday ve mercimek gibi hububatın fiyatı yaz mevsiminde ayrı, kış mevsiminde ayrıdır. Hicaz'da hac mevsimindeki yiyecek ve içecek fiyatları da başka zamanlara göre farklılık arzetmektedir.
 
SORU: Bir kuyumcu, malum olduğu gibi zinet eşyası imâl edip satmaktadır. Bu zinet eşyaları arasında kadınlara ait altın yüzüklerin yanısıra erkekler için de imal edilmiş yüzükler bulunmaktadır. Bu yapılan iş caiz midir?
CEVAP: Bilindiği gibi altın kadınlar için mubah, erkekler içinse haramdır. Bundan dolayı erkekler için altın yüzük imal etmek ve satmak da haramdır. Erkeklerin günaha girmelerine bir vesiledir.
 
SORU: Bir müessese ücret karşılığında tüccarların ticaret eşyasını emanete alıp ambarlarda korumaktadır. Bu tip muamele caiz midir?
CEVAP: Tüccarların ticaret eşyasını ücret mukabilinde ev, dükkân ve ambar gibi yerlerde ücret karşılığında muhafaza etmeleri için anlaşma yapmaları caizdir.
 
SORU: Bir dükkân sahibi bir terziyle anlaşarak kazancın muayyen bir nisbeti mukabilinde dükkânda oturtup çalıştırırsa caiz olur mu?
CEVAP: Bir dükkân sahibi herhangi bir sanatkâr ile kazancın muayyen bir nisbeti mukabilinde anlaşarak dükkânında oturtursa Haneli mezhebine göre istihsanen câizdir. Şafiî mezhebine göre caiz değildir. Çünkü, dükkân mevcudiyeti meçhul olan ve miktarı bilinmeyen bir şeyle icareye vermek sahih değildir. Verildiği takdirde dükkânın ücret el-misli verilecektir.
 
SORU: Ammeye ait bir akarı düzmece bir ilanla düşük bir fiyatla satmak ye satın almak caiz midir?
CEVAP: Ammeye ait bir akarın, yetkili kişiyle müşteri arasında düşük bir fiyat ve gerçek satış ilanı yapılmadan düzmece bir ilanla ve kanuna uydurularak anlaşmalı bir şekilde satışı yapılamaz. Böyle bir alış veriş haramdır ve bu yolla yapılan satış da sahih değildir. Görevli de müşteri de mesuldür. Aynı şekilde icar mukavelesini yapmak da caiz değildir.
 
SORU: Müslüman bir devletin, mevcut geliri kendisine yetmez, memur maaşıyla askerî harcamaları gibi karşılayacak bir kaynağı da yoksa ne yapmalıdır?
CEVAP: İslâm hukukuna göre İslâm devletinin mevcut kaynakları yetmiyorsa müslümanların başında bulunan zat veya iktidar, devlet maslahatının gerektirdiği kadar vatandaşlardan düzenli ve adilane bir şekilde vergi alma yetkisine sahiptir. Devletin ayakta kalabilmesi için her vatandaş, mevcut imkânlarıyla devletin yanında yer almalıdır. Ancak bu vergi belli bir sistem getirip vatandaşın, imkânlarına göre ayarlanacaktır. İbn Hunam bu konuda şöyle diyor: "Beytül malda gelir bulunmazsa, Müslümanların başındaki emirin vatandaşlardan adalet çerçevesi dahilinde vergi alması mekruh değildir.”
 
SORU: Bazı yerlerde üzümbağı mahsul oluşmadan önce icareye veriliyor. Böyle bir muamele câiz midir?
CEVAP: Koruk ve üzüm oluşmadan önce bağı ve benzeri şefleri icareye vermek caiz değildir. Çünkü üzümün oluşup oluşmayacağı belli değildir. Yine koyun veya keçiyi sütü ve yünü için icareye vermek bâtıldır. Yalnız üzüm oluşmuş ise bağda olduğu halde onu satmak caizdir. Onda bir mahzur yoktur.
SORU: Kira akdi nasıl meydana gelir?
CEVAP: Hanefi mezhebine göre kira akdi iki yoldan birisiyle meydana gelir: 1- Siga. Mesela ev sahibi kiracıya "Ben evimi bir sene müddetle şu kadar para karşılığında sana kiraya verdim" der. Kiracı da "Evini bir sene müddetle şu kadar para karşılığında kiraladım" der. 2- Muatat. Yani bir söz söylemeden gemi, tren gibi ücreti belli olan şeylerin bedelini resmen vermek. Mualat ile evi kiraya vermek de caizdir. Mesela birisi belli bir ücret mukabilinde belli bir zaman için evini birisine kiraya verir, müddet bitince kiracı ses çıkarmadan evde oturmaya devam eder ve böylelikle kira yeniden munakid olmuş olur. Fakat her sene ücret ayarlanacaktır.
 
SORU: Birisi hisseli bir mağazada kirada duruyor. Hissedarların bir kısmı kiracıyı çıkarıp yerine kendileri girmek isterken bir kısmı da kiracının yerinde kalmasını istiyor. Bu durumda kiracı nasıl hareket etmelidir. Mağazaya tâlib olan hissedarlar ortaklan istemedikleri halde onda durabilirler mi?
CEVAP: Kira muamelesinin sahih olabilmesi için kira müddetinin kaç ay veya kaç yıl olduğu belirtilmelidir. Belirtilen müddet bitmemiş ise hiçbir surette mal sahibi kiracıyı çıkartıp dışarı atamaz. Müddet bitmiş veya müddetten söz edilmemiş ise mal sahibi isterse hemen kiracıyı çıkartabilir. Sualde belirtildiği gibi mal sahibi bir değil, birkaç kişi olur ve onlardan bazısı müddet bitlikten sonra kiracıyı çıkartıp yerine oturmak isterse hissedarlar ittifak etseler zaten mesele tamamdır. Yoksa diğer ortaklan istemezlerse oturamaz. Bu mesele İmamı Âzam'a göredir. Hanefî mezhebinde müftabih olan da budur. Hissedarlardan birisi hissesini ne ortaklarından birisine ne de yabancıya vermez. Bu durumda sırayla oturmadan başka çare kalmaz. Yani her bir hissedar muayyen bir müddet sıra ile mağazayı elinde tutar. Müddetin kaç ay veya yıl olduğu onların takdirine kalmıştır. Her biri nöbeti sırasında mağazayı istediği kimseye kiraya verebilir. İmâm Malik. İmâmı Şafiî ile İmamevne göre her hissedar kendi hissesini istediği kimseye kiraya verebilir.
 
SORU: Bir kimse bir dükkân kiralar sonra kiraladığı dükkânı başkasına devretmek ister. Böyle bir muamele câiz midir?
CEVAP: Belli bir süre için bir dükkânın kiralanıp, sonra da başkasına devredilmesi iki şart ile caizdir Birinci şart Yeni kiracı ilk kiraya veren adam olmayacak. Mesela Hasan Efendi dükkanını Ali Efendiye kiraya verdi. Ali Elendi kiraladığı dükkânı kiraya vermek isterse Hasan Efendiden başka bir adama vermesi gerekir. İkinci Şart Kiraladığı dükkân için verdiği ücretten fazla bir ücretle kiraya vermeyecek. Yalnız altın ile kiraladığı dükkânı başkasına gümüş ile devreder, gümüşün değeri daha fazla tutarsa da caizdir. Çünkü verdiği paranın cinsi ile alacağı paranın cinsi ayrı ayrıdır. Ev, tarla ve bahçe de dükkân gibidir. Yalnız elbise, hayvan ve çadır gibi kullanışı şahıslara göre değişen eşya kiraya verilirse kiracı onu başkasına kiraya veremez. Mesela Hasan Efendi atını Ali Efendiye kiraya verirse Ali Efendi onu başkasına kiraya veremez. Çünkü ikinci kiracı daha ağır olabilir. Şafiî mezhebine göre ise kiracı, kiraladığı şeyi sahibine kiraya verebildiği gibi başkasına da kiraya verebilir. Fakat kiralanan şey at ve benzeri bir şey olursa, yeni kiracı daha ağır olmayacak dükkân olursa onun düzenini bozmayacak, tahrip etmeyecek bir şey için kiralanacaktır.
 
SORU: Bir kimse bir oda veya dükkânda mal sahibinin gönlü olmadan düşük bir ücretle oturuyor. Mesela, dükkânın aylığı normal olarak onbeş bin lira olması icab ederken kiracı sadece yedibin veya onbin lira gibi düşük bir ücret veriyor. Mal sahibi de ses çıkaramıyor. Bu durum dinen nasıldır?
CEVAP: Bey'de (alış-verişte) gabn-i fahiş haram olduğu gibi kirada da gabn-i fahiş haramdır. Ne fazla alınmalı, ne eksik verilmelidir. Hak ne ise onu vermek icap eder. Böyle bir haksızlık olursa da mahalle halkıyla hükümetin müdahale etmesi ve haksızlığı önlemesi gerekir. Hatta geçmiş ay veya senelerin hakkı da alınacaktır. Ancak mal sahibi kiracıya iyilik yapmak gayesiyle az ücret alırsa kiracı mesul değildir. Mal sahibi da tasadduk ve ihsan ettiği için sevaba nail olmuş olur.



iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et