6 Cemaziyelahir 1442 | 19 Ocak 2021
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > İslam Dergisi Başmakaleleri

Ümitsiz Olmamalı, Ciddi ve Çok Çalışmalıyız!



Kasım 1993

Güneydoğu’daki olaylar fevkalade önemli görünüyor; evet, asker ve polis koruyacak bizi ama kendisini koruyamıyor. Bundan, bizim her yönden çok ciddi tedbirler almamız gerektiği noktasına geliniyor. Orduya sevgimiz var, saygımız var, Mehmetçik’tir, fakat karşı taraf da ya silah üstünlüğüne sahip, ya da bu taraftan haber alma imkânları var; kalenin içine düşman öyle sızmış ki iki cephe halinde değil, iç içe bir durum, bir general bile kendisini koruyamıyor.

Şu anlaşılıyor ki çok modern silahlarla, çok ileri, en ileri silahlarla donanmak, hazırlanmak lâzım. Ordunun kendisini revize etmesi, değiştirmesi lâzım, eski silahları bir tarafa bırakması lâzım, işe yaramadığı görülüyor.

Yılların ihmallerinin ortaya çıktığı kanaatindeyim. Hâlâ yetkililer bir taraftan ölülerin şehit olduğunu söylüyorlar, kullandıkları literatür tam bir hocaefendi literatürü, beri taraftan da başörtülü ebe kızlar imtihanlara alınmıyor İstanbul’da. Üniversite gibi çok hoşgörülü olması gereken bir yerde hâlâ bu kadar vicdansızca böyle din ve imanla uğraşılıyor.

Yönetimdeki yılların ihmalleri, anarşi ve terörün partilerin içine girmesi, hükümetin içine girmesi, bakanlıklarda yer alması, dinsizliğin, Allah’tan korkmazlığın yaygınlaşması, övülmesi, dindarlığın kötülenmesi sonucu, bugün Türkiye’nin büyük şehirlerinin belediyelerinde, dünün anarşistleri etkili durumdalar. “Anarşiyi şiddetle ve nefretle telin ediyoruz.” diyen adamlar, dünün anarşistiydi, bugün ya milletvekilidir veya önemli bir makamdadır. Bunların kimi, anarşistleri devletin müesseselerine maaşlı eleman olarak yerleştirmiştir. Bugün de buna devam eden bakanlıklar olduğu söyleniyor.

Bu kadar iç içe, göğüs göğüse bir mücadele. Üstesinden gelinebilir ama kim anarşisti takip edecek, kim muhakeme edecek, kim cezalandıracak, kim hapsedecek, kim başında bekleyecek? Gardiyan anarşist ise hapishane müdürü anarşist ise polisin içinde adamları varsa, o zaman her şey tersine dönüyor. Savcılık, adam öldürdüğü şahitlerle ispat edilen kimseleri önce serbest bırakıyor; neden sonra tutuklama kararı alıyor, adamlar ortalıkta yok! “Sen bunu nasıl serbest bıraktın, sen bu işi nasıl yaptın?” diye kimse onun yakasına yapışmıyor.

Mecliste, dağda kendisine bağlı silahlı eşkıyası bulunan milletvekilleri olduğu iddia ediliyor. Öte taraftan da bu saldırganlardan birkaç tanesi yakalanırsa, muhakeme edilecek de hak ettiği ceza kendisine verilecek de infaz edilecek... Şimdiye kadar hiçbir infaz yok. Halbuki onlar fiilen her gün, 20 tane, 30 tane masum insanın üzerinde “infaz” olayı yapıyorlar. Bu, memleketin durumunun ciddi olduğunu gösteriyor.

Bu olayların yarın Türkiye’nin batısında da olmayacağını garanti edemiyoruz. Bu kadar bozuk ve işlemeyen müesseselerle, bozulmuş bir devlet yapısıyla, önümüzdeki günlerde çevremizde ne gibi durumlar meydana gelir, bilemiyoruz. İstanbul Belediyesi’nin ne kadar rezaletlerle iç içe olduğunu gazetelerden görüyoruz. Bakanların dokunulmazlığı kaldırılacak da muhakeme edilecek de suçlu suçsuz ortaya çıkacak, suçlular cezalarını çekecek!

Onun için “Anarşinin buraya gelmeyeceği garantilidir.” diye bir söz söylemeye, hiç kimsenin elinde sağlam bir delili yoktur. Bütün bunlar şunu gösteriyor: Tehlike buraya da gelebilir, o halde tedbirli olmalıyız. Gerçek hayati tedbirler alınması gerekiyor.

Biz ne yapabiliriz?

Son derece organize olmalıyız. Çünkü böyle kaos zamanlarında ancak organize güçler kendilerini koruyabilirler. Ne yapacağını bilmeyen insanlar çok fazla zayiat verir. Bosna-Hersek’te bir savaş olabilir diye hazırlananların çok az zayiat verdiği, “Yok canım, öyle şey olmaz.” diyenlerin çok zarara uğradığı yazıldı çizildi. O bakımdan saflarımızın sıklaştırılması gerekiyor, müesseselerimizin çok sıhhatli çalışması gerekiyor. Herkes son derece ileri bir anlayışla, sorumluluk duygusuyla, üzerine aldığı görevi çok güzel yapmalı. Bütün parçalar sıhhatli çalışmalı ki “bütün”ün çalışması başarılı olabilsin, bir tanesinde arıza olup da hizmet aksamasın.

Fakat ümitsiz olmamalıyız. Güneydoğu’da terörün yayılması, Rusya’nın hücumu, Yunanistan’ın hücumu, Ermenistan’ın saldırması ile Türkiye kolay kolay çökmez. Bu da işin müsbet tarafı. 55 milyonluk bir milletin birdenbire çökmesi de kolay değil; bu, istense de olmaz. 55 milyon nüfusun % 10’u dirense, bu bile düzenli bir ordudan daha büyük bir insan gücü demektir. Bütün mesele, bizim, nüfusumuz içinde bu caydırıcı birlik ve beraberliği reel olarak sağlayabilmemizde. Bunu nasıl sağlarız, düşünüp bulmalıyız. Birlik ve beraberlik içinde olabilirsek, Allahu Teâlâ’nın izniyle olması muhtemel, korkulan şeyler olmayabilir.

Güneydoğu’daki olaylar bir bakıma Allah’ın bize bir işaretidir. Çok çalışmalıyız, çok planlı olmalıyız, pek çok ihtimali değerlendirmeliyiz. Bir şeyi, olmadan çok önce kestirebilmeli, cimrilik yapmadan, gevşeklik yapmadan tedbirleri çok güzel alabilmeliyiz. İleriye dönük işlerimizin, gelecek ayların, yılların planını muntazam yaparsak, Türkiye’nin bölünmesi, halkının anarşi ile birbirinin gırtlağına sarılması, istense de olmaz. Ama ileride olabilmesinin hazırlıkları yapılıyor, tohumları atılıyor. O halde, olmaması için biz de şimdiden tedbir almalı, güzel tercihler yapmalı, onlara fırsat vermemeliyiz.

Herkes bu konuda neler yapabileceğini ciddi ciddi düşünsün, istişarelerini yapsın, tedbirleri almaya hemen başlasın!

*


iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et