Muhterem bir din aliminden, “Nasıl ömür sürdüyseniz ona uygun bir halde ölürsünüz.” diye bir hadîs-i şerîf dinlemiştim. Affedici, lütfedici ve rahmeti bol olan Mevlâmız, hepimize hayatımızda iken iyi haller, ölüm vaktinde de hüsn-i hâtimeler nasip eylesin. Meşhur Osmanlı din alimi Molla Gürânî, çevresine toplanan dost ve talebelerinin okudukları Kur’an sesleri arasında ruhunu teslim etmiş. İstanbul’da takva ehli bir imamın Ramazan’da teravih namazı sonunda ve secde hâlinde, bir diğer hafız efendinin de Mekke-i Mükerreme’de Harem-i Şerif’te, mukabele okurken irtihal ettiğini duymuştum. Bunlar gibi gıpta edilecek misaller, hiç şüphesiz daha da çoğaltılabilir.
Tabii, bunun aksi de çok görülegelmiştir. Mesela, Kastamonulu Latîfî, şairlerin hayat ve eserlerinden bahseden Tezkiresi’nde, Bezmî adlı bir şairi anlatırken şunları yazmış:114
“Bezmî, Rumeli’nden, ehl-i işret ve rind-tabî’at kimesne idi. Sultan I. Selim devrinin âhirlerinde âhirete nakl etti... Bir ayyâş-ı evbâş idi ki işret-i müdâm ve sohbet-i ale’d-devâm idi.”
Numune olmak üzere verilen birtakım şiirleri arasında şu beyit de yer alıyor:
Tevbe ettim ki etmeyem tevbe
Tevbeye tevbe-i nasûh olsun.115
Bunlardan anlaşılıyor ki zavallı Bezmî, devamlı içerek ve bu yolda devam etmekten pişmanlık da duymayarak hatta daha da ileri gidip tevbekâr olmamaya da iyiden iyiye azmederek ayyaş ve kalender bir ömür sürmüş. Peki ama acaba ölümü nasıl olmuş?
Şimdi yine müellif Latîfî’yi dinleyelim:
“Bezmî, bu bezmgâh-ı fenâdan, işrethâne-i bekâya, gûşe-i meykedede, cam elde iken ayağı götürüp rindâne gitti.”
Demek oluyor ki Bezmî, bir meyhane köşesinde, kadeh elde, sarhoş ve günahkâr bir vaziyette iken ölmüş. Sözümüzün başında kaydettiğimiz hadîs-i şerîfte beyan buyurulduğu gibi tıpkı ömrü boyunca sürdürdüğü hal üzere ve ona uygun biçimde ölmüş. İnsan ister istemez, “Sadaka Resûlullah fî mâ kâl ev kemâ kâl” demek zorunda kalıyor.
Mevlâm! Biz kimseyi kınamak istemiyoruz, sadece günahtan korkuyor ve günahkârlara acıyoruz. Sen’den, bizleri kötü yollarda ömür tüketmekten korumanı, kötü hal üzere ölmek bahtsızlığından sakındırmanı dileyip seven ve sevilen bir kul olarak Sana kavuşmayı temenni ve niyaz eyliyoruz, dileğimizi reddeyleme!
*