7 Cemaziyelahir 1442 | 20 Ocak 2021
89CADE1A-BFD6-47AF-AA5E-7FAB6EDCDDBC
Üye Girişi
|
Üye Ol
ANA SAYFA
KUR'AN-I KERİM
Okuyun
Dinleyin
Bilgilenin
SON PEYGAMBER
TASAVVUF
Tasavvufa Dair
Yolumuzun Esasları
Hatm-i Hacegan
Evrad-ı Şerif
M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
Hayatı
Fotoğrafları
Kitapları
Sohbetleri
M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
Hayatı
İslam Anlayışı
Tasavvuf Anlayışı
Hizmet Anlayışı
Kitapları
Başmakaleleri
Sohbetleri
Fotoğrafları
Anma Programları
M. NUREDDİN COŞAN
SIK SORULAN SORULAR
Soru-Cevap
Sık Sorulan Sorular
Soru-Cevap
>
Sık Sorulan Sorular
HADİS-İ ŞERİFLERLE İLGİLİ ÇEŞİTLİ KONULAR
SORU: Günümüzde hadis denilince Peygamber Efendimizin sözleri, sünnet denilince de fiilleri anlaşılıyor. Bu anlayış doğru mudur? İzah eder misiniz?
CEVAP:
Cumhur ulemaya göre hadis kelimesinden Peygamber Efendimizin sözleri, sünnet kelimesinden de söz, fiil ve takriri anlaşılır. Takririn mânâsı; Peygamberin huzurunda yapılan fiil veya söylenen söze karşı, sükut etmesidir.
SORU: Bizler Kütübü Sitte dediğimiz altı sahih eserdeki hadislerden bazılarının tenkid edildiğini görüyoruz. Bu hususta ne dersiniz?
CEVAP:
Hz. Peygamberin sünneti 4 kısma ayrılır:
A) Hem sübütu. hem delâleti kat'idir. Buna mütevatir, sünnet denir.
B) Sübütu kafi, delâleti zanindir. Yani tevatür yoluyla sabit olmuş ise de manaya delâleti kat'i değildir.
C) Sübütu zanni, delâleti kat'idir.
D) Hem sübütu, hem delâleti zannidir.
Birincisi kat'i olduğundan onun inkarı, küfrü gerektirir. Meselâ, sabah namazının farzı iki, öğle namazının dört, ikindinin dört, akşamın üç, yatsı namazmında dört rekât olduğu, her rekâtta birer rükû; ikişer secde bulunduğu tevatür yoluyla sabit olmuştur. Bunu inkar etmek küfürdür. Kalan üç kısım ise zannidir. Bunları inkâr etmek küfrü gerektirmez, bu dört kısım arasında tezat meydana gelirse, birincisi ikincisine, o da üçüncüsüne, üçüncüsü de dördüncüsüne tercih edilir. Zanni hadislerin tenkidi olabilir. Ama bu iş, herkesin işi değildir, bunun kıstası vardı. Bu kıstasa sahib olmayan kimsenin bu hususta söz söylemesi asla doğru değildir.
SORU: Efendimizin (sa.) sahih hadisleri sadece bu altı kitapta mı toplamıştır? Varsa diğerleri hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP:
Peygamberimizin (sa.) sahih hadisleri, sadece bu altı kitapta toplanmamıştır. Sahih hadisler, başka hadis kitaplarında da vardır. İmamı Malik'in, 'Muvatta'ı Ahmet b. Hanbel'in Müsnedi, Deylemi, Darımi, Müstedrek, Dar'a Kutni, Beyhaki, İbni Huzeym'nin sahihi gibi binlerce sahih hadisi ihtiva eden hadis kitapları vardır. Hatta bir çok alim İbni Huzeyme ve İbni Hibban ve Müstedrek isimli hadis kitaplarım, İbni Mace'den aşağı görmüyor.
SORU: Son zamanlarda müslüman geçinen bazı kimseler tarafından hadisler hususunda şüphe oluşturulduğuna şahit oluyoruz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsuzun?
CEVAP:
Sadece bu zamanda değil, her zamanda bu tip insanlar bulunmuştur. İslâmi yaralamak amacıyla birçok cebheden hücuma geçenler olmuştur. Ama sonunda hiçbir zaman muvaffak olalamadılar. İftira ve bühtanlarıyla gittiler. İslâm ise dimdik ayakta kaldı.
SORU: Müslüman sadece Kur'anı Kerim ile amel edebilir mi? Hadislerin sıhhatini bahane veya hadislerin, vukubulduğu zamana ait olduğunu iddia ederek yalnız kendi anladığı şekilde Kur'ân'la amel edenler hakkında ne düşünüyorsunuz?
CEVAP:
Şüphesiz hadis İslâm'ın ikinci kaynağıdır. Bu kaynak olmazsa İslâm da olamaz. Zira Kur'anı Kerim, cüz'iyet ve tereffuattan ziyade genel kaideleri ihtiva etmektedir. Hadis ise o kaideleri açıklar, tafsir eder. Meselâ; Kuranı Kerim, namaz kılmayı emreder ama kılınacak namaz aylık mı, haftalık mı? Günlük müdür, günlük ise günde kaç vakit namaz vardır, her namaz kaç rekâttır, her rekâtta kaç rük'u, kaç secde vardır, kıyamda rük'uda secdede, ka'dede neler okunacaktır bunları beyân etmez. Yine Kur'anı Kerim, zekât vermemizi emreder. Ama zekâta tabi olan mallar nelerdir, bunların her çeşidine kaç da kaçı zekâttır. Bütün bunları Kur'anı Kerim açıklamaz, bu teferruatları Peygamberin hadislerinden öğreniyoruz. Acaba hadisi reddedip onunla amel etmeyen müslüman, Allah'a nasıl kulluk edecek, nasıl namaz, oruç, zekat, hac gibi ibadetleri eda edecektir? Yalnız bunu ifade etmek isterim; hadis ister kavli olsun, ister fiili olsun, mütevatir olmazsa, yani zanni olursa onu inkâr etmek bidattir. Zanni oluşu Peygambere yönelik değildir. Yani mütevatir, değil, ahad yoluyla geldiği için zanni sayılmıştır. Zanni hadis, Kur'ân'a veya mütevatir sünnete veya kesin olarak gerçeğe ters düşerse, hadis ölçüleriyle bu işin ehline bırakılmalıdır.
iskenderpasa.com
Hukuki Şartlar
|
İletişim
Yardım
|
Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu
All Rights Reserved.
Sık Kullanılanlara Ekle
|
Tavsiye Et