1 Ramazan 1442 | 13 Nisan 2021
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri

İlginç Bir Aile ve Müessif Bir Olay



Eylül 1987

Almanya’dan gelen samimi ve aydın bir dostum, bana çok değerli ve dindar bir Türk ailesinden bahsetti. Göğsüm kabardı, kendileriyle iftihar ettim. Ailenin genç erkek evladı Almanya’da bir fakülte bitirmiş, şimdi Amerika’ya geçmiş, oradaki çalışmaları ile iki fakülte daha bitirmiş olacakmış. Delikanlı, okuduğu eğitim müesseselerinde hep derece alıyor, mükâfatlar kazanıyormuş kendisine hükümetler karşılıksız burslar sağlıyorlarmış, çalışkanlığı dolayısıyla. Bu arada Arapçayı da öğrenmiş, kitapları okuyabiliyor ve karşısındakiyle konuşabiliyormuş. Hatta meşhur alimimiz Düzceli Zâhid-i Kevserî’nin bir hayli derin dinî konulara dair eserlerini toplamakta ve incelemekte imiş. Aynı ailenin kız çocukları ise başörtüsü ile Amerika’da tıp fakültesi ikinci sınıfa devam etmekte imiş, tabii eşi de bir başka eğitim ve öğretim kurumuna kaydolmuş. Ailece hep dindar, aydın, ilimsever, yüksek ahlâklı, çalışkan kimseler. Amerikalılar kendilerine hayran. Siz hangi milletten, ne tür insanlarsınız, giyimleriniz bizden farklı ama haliniz çok ilginç diyorlarmış.

Onlar da; “Biz elhamdulillâh müslümanız.” diyerek, onlara İslâm’ın güzelliklerini anlatıyor, kendilerine ve bize sempati topluyorlarmış.

Geçen aylarda bizim İstanbul Yalova’ya tatile gelmişler, akşam beraberce bir yürüyüş yapmak istemişler ama burunlarından gelmiş. Çünkü onların kapalı, örtülü, eşarplı, mazbut durumlarını gören ilerici yazlıkçılar ve yüzsüz plaj ahalisi homurdanmaya, sataşmaya, “Bizi burada da buldunuz yobazlar.” gibi kaba saba, gayr-i medenî, gayr-i insânî saldırmalara başlamışlar. Bîçareler öz yurtlarında garip, saldırganların seviyelerine inmeleri, onlarla konuşmaya tenezzül etmeleri imkânsız, çar-nâ-çar gezilerini yarıda bırakmış dönmüşler, “Biz bir hıristiyan ülkesi olan Amerika’da bile daha rahattık.” diye teessüf ederek...

Bu müessif olaydan çıkarılacak bazı dersler olsa gerek:

1. Maalesef ülkemizin ilerici aydınları Batı standartlarının çok altında, gerçek hak ve hürriyetlere saygıdan yoksun bir tür yobaz olarak yetiştiriliyorlar.

2. İnsanlar kalbinden iman ve İslâm gidince insanlıktan da çıkıp hayvanlardan da beter oluyorlar.

3. Eğer bizler öz imanımızı kültür ve ahlâkımızı korumak için çalışmaz, organize olmaz, tesirli bir neşir ve irşat, eğitim ve öğretim faaliyetine atılmazsak, ileride türeyecek edepsiz ve vicdansızlar şu kendi ülkemizde bize hayat hakkı bile tanımayacaklar.

*


iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et