7 Cemaziyelahir 1442 | 20 Ocak 2021
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri

Zalimlere Karşı Tedbirler



Kasım 1992

Sırp vahşet ve mezalimi, günümüz müslümanları için müthiş bir ibret, elim bir ihtar ve feci bir ikazdır. Dileriz ki bu korkunç trajedi, tüm İslâm âleminin uyanmasına ve birleşmesine vesile olsun!

Japon İmparatoru Hirohito (1901-1989), İkinci Dünya harbinde Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombaları atılıp, bunlardan sonra artık başşehir Tokyo’nun bombalanacağı Amerika tarafından bildirilince, mecburen mağlubiyeti kabul etti ve teslim olmaya rıza gösterdi; ama Japonyalılaryaptığı hitabede;

“Asıl savaş şimdi başlıyor...” dedi.

Japonlar o günden bugüne bu işaretin istikametinde çalıştı, güçlendi, cihanın dört bir yanına, Avrupa’ya hatta bizzat Amerika’ya hülul ve nüfuz etti, âdeta onu içten fethetme durumuna geldi.

Aynı şekilde Hitler Almanya’sı, Müttefikler tarafından taş üstünde taş bırakılmayacak şekilde tahrip edilip yenildikten; Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldıktan, bazı bölgeleri ve şehirleri düşmanları tarafından paylaşıldıktan 40-50 yıl sonra yine belini doğrulttu; birliğini sağlamaktan başka, genişleme çalışmalarına âdeta eski Roma-Germen İmparatorluğu’nu yeniden kurma çalışmalarına girişti.

İslâm tarihinde de şanlı bir Bedir zaferinden sonra hüzünlü bir Uhud harbi olmuştur. Allah (celle celâlüh), nice nice gizli hikmetleri ve esrarlı ibretleriyle müslümanları böyle imtihan eder; bazen başarı bazen akamet, bazen zafer bazen hezimet, bazen zenginlik bazen fakr u zarûret, bazen şevket ve izzet, bazen mağlubiyet ve mezellet tattırır. Bazen ikbal nasip eder bazen idbara düşürür, ama bu sonunda hüsn-i âkibet ve misk-i hitâm, dünya ve ukbada ihsan ve ikram ehl-i îmân ve İslâm’a olacak; kâfir ve zalimler iki cihanda da ettiklerinin ceza ve belasını bulacaklardır.

Evet! Maalesef gayrimüslim dünya, görülüyor ki mânevî yönden pek ilerlememiş! Eski çağların ilkellik ve gaddarlığını, Roma arenalarında zavallı esirleri arslanlara parçalatan vahşetini, engizisyonlardaki mutaassıp kin ve zorbalığını, zindanlardaki sadist ve merhametsizlik ve zalim işkenceciliğini bırakmamış!

Hıristiyan devletler Sırplar’ın vahşetine gizli toplantılarda yeşil ışık yakmışlar, müslüman nüfusu kıra kıra yüzde on’a indirmesini kararlaştırmışlar, onlar ise daha da ileri giderek sıfıra indirmek niyetinde; anne ve babaları hunharca öldürüyor, koyunlar gibi bıçakla boğazlıyor, etlerini kuşlara, beyinlerini köpeklere yediriyor, ağızlarına hortumla benzin sıkıp cayır cayır yakıyor, savunmasız kızlara tecavüz edip göğüslerini kesip kökten koparıyor, gözleri ve dizleri oyuyor; öksüz kalan çocuklar hıristiyanlaştırılmak üzere mal bulmuş mağribi gibi yağmalanıyor. Cesetler nehirlerde yüzüyor. Kış, kar, soğuk, açlık, korku, işkence, ambargo, muhasara, acı, ölüm... İşte yirminci yüzyıl sonu Avrupasıinsanlık ve medeniyetin yüz karası korkunç manzara!

Sorumlular: İrili, ufaklı tüm süper devletler, hain ve hilekâr politikacılar; sinsi ve kindar papazlar; gözü dönmüş, gaddar çeteciler; insanlıktan çıkmış reaksiyonsuz, acımasız, merhametsiz halklar...

AT’de (Avrupa Topluluğu adlı siyasî beraberlik, tek devlet olma projesi) bu kafadaki devletler ve halklarla mı birleşilecek?

Ey müslümanlar! Uyanın ve iyi bilin ki:

Bunlar sizleri de fırsat buldular mı aynen böyle keserler; yerlerinizi, yurtlarınızı, mallarınızı yağmalarlar; ocaklarınızı söndürürler, masum yavrucuklarınızı hıristiyanlaştırırlar; ülkenizi parça parça böler katliamdan geriye kalanlarınızı köle edinir, parya işçi olarak kullanırlar... Derdinizi kime anlatacak, adaleti kimden bekleyeceksiniz? Yakanızı bir kaptırdınız mı sonra bir daha nasıl kurtaracaksınız?

Bıçak kemiğe dayanmış, yüze gülüp arkadan kuyu kazanlar ile hainlerin, ajanların maskeleri düşmüştür. Müslümanlar hiç vakit geçirmeden alimleri ve imamları ışığında ve Allah rızası yolunda birleşmeli, her yönden hazırlıklı ve organize olmalıdır. Bu arada:

Tüm dünya üzerindeki mazlum ve mağdur müslümanlara sahip çıkacak; politik, askerî, ekonomik her türlü desteği sağlayacak müessir bir organizasyon derhal kurulmalıdır.

Müslüman halklar ve fertler, zalim ve katil düşmanlara karşı kendi çaplarında yapabileceği her türlü engelleme, protesto, boykot ve caydırıcı tedbiri düşünmeli ve uygulamalıdır.

Müslüman ülkelerin devlet yöneticileri, müslüman katliamlarını planlayan devlet ve teşkilatlara karşı ciddi ikaz, caydırma ve gerekirse müdahale imkânlarını birleştirmeli ve harekete geçirmelidir.

Zalim ve katiller, müsebbip ve suçlular isim isim tespit edilmeli, fişlenmeli ve cezalandırılmaları için gereken her şey yapılmalı, mazlumların ahı ve masumların kanı yerde kalmamalı, kötülük eden, ettiğinin karşılığını mutlaka bulacağını bilmelidir.

Ta ki bu çekilen çileler son bulsun; istiklal ve hürriyetlerimiz emniyete alınsın, nesillerimizin istikbali garantili aydın olsun, mazlum ve müstazâf halkların yüzü gülsün; Rabbimiz’in huzuruna görevlerini yapmış insanların huzuru içinde varalım, iki cihanda bahtiyar ve berhudar olalım!

*


iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et