7 Cemaziyelahir 1442 | 20 Ocak 2021
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri

Amerika İzlenimlerim



Ekim 1997

‘97 Mayıs ayından beri İsveç, Danimarka, Almanya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde bulunuyordum. İhvanımızı, samimi kardeşlerimizi ziyaret edip onları, İslâm için daha çok çalışmaya, teşkilatlanmaya, cemiyetler, camiler, mektepler kurmaya; kendilerini ve ailelerini daha iyi müslümanlar olarak yetiştirmeye teşvik eyledim, durdum; Rabbim (tebâreke ve teâlâ) cümleye gayret, kuvvet, hikmet, metanet ihsan eyleyip, her türlü hayırlara muvaffak buyursun. İnşaallah yakın zamanda büyük ve müjdeli gelişmeler olacak!

Şimdi Amerika’dayım. Burası biz müslümanlar için çok önemli bir ülke. Amerika’yı tanımakta, Amerika’daki geniş imkânlardan faydalanmakta çok geri kalmışız, maalesef! Buraya özel bir ilgi ve ihtimam göstermemiz şart. Geçtiğimiz günler Boston şehrine gittim; sırf bu şehirde 70 kadar üniversite olduğunu söyledikleri zaman çok şaşırdım; başta meşhur Harvard ve M.I.T. (Massachusetts Institutie of Technology) olmak üzere birçok seçkin ilim ve araştırma müessesesi... Hemen bazı kardeşlerime burada kalıp çalışmalarını söyledim, bir çalışma ve irtibat bürosu kursunlar, bir cami yeri araştırsınlar, bir yurt yapsınlar diye... Yirmibirinci yüzyıla girerken mutlaka bilimle el ele olmamız lazım, bilimsel gelişmeleri yakından izlememiz gerekli; hepimiz sımsıkı ilme, irfana, imana sarılmalıyız ki güçlü olalım, felah bulalım, maddî mânevî sıkıntı ve dertlerden kurtulalım.

Çocuklarımızı çok iyi yetiştirmeli, en yüksek seviyeli eğitim kurumlarında okutmalı; alim, fazıl, kâmil, edip, zarif, bilgili, görgülü, terbiyeli, çağdaş, dindar, ülkücü, mücahit, uyanık, zeki, ciddi, yararlı kişiler olarak yetişmeleri için her türlü tedbiri almalı, her türlü feragat ve fedakârlığı göstermeliyiz. Bunun için yurt dışına açılmamız, önemli ülkelerde bize yararlı şubelerimizi açmamız, bunları güzel çalıştırmamız zorunlu. Sonunda böyle çalışmalar bize çok büyük faydalar, kârlar sağlayacak, camiamızı kuvvetlendirecek, yüzümüzü güldürecek.

Devletimizi çok büyük iç ve dış tehlikelerle karşı karşıya görüyorum, içim sızlıyor, çok üzülüyorum. Siyasetçilerimize, yöneticilerimize Allah akıl, fikir, ilim, irfan, izan, insaf versin! Maalesef çok çağ dışı kararlar alıyor, çok tahripkâr, çok zararlı işler yapıyorlar; çok ters, çok lüzumsuz, çok fuzuli, çok boş çalışmalarla oyalanıyorlar, çok çağ dışı kalmışlar, millete, halka, ülkeye çok az hizmet etmişler; koskoca bir devlet-i aliyye iken bizi fakir, zayıf, güçsüz, itibarsız, geri bir hale düşürmüşler.

Buralarda ise ülkeye ve halka çok güzel hizmet edilmiş, çok çalışılmış, çok emek harcanmış: geniş, kat kat yollar, muazzam binalar, muhteşem köprüler, güçlü kuruluşlar, uluslar arası şirketler, sayısız içtimaî, dinî, ilmî, terbiyevî, insanî dernekler, uçsuz bucaksız ormanlar, tarım alanları, sonsuz imkânlar, rahatlıklar, aletler, cihazlar... İnsanlar mutlu, halk müreffeh, ülke zengin, din saygın, kişiler özgür... Burada polis, vukuat yok iken durup dururken kimlik soramazmış, bu insan haklarına, haysiyetine aykırı imiş, kimse kimsenin dinine, inancına saldıramazmış... Herkes istediği gibi giyiniyor, istediği gibi davranıyor. Saçlı, saçsız, dazlak, kısmi traşlı, sakallı, siyah, beyaz, sarı, kırmızı her tür insan, her tür anlayış, her çeşit medeniyet var, herkes işinde gücünde, keyfinde, zevkinde... Gelsin bizim zorbalar, yasakçılar, laikler, devrimciler, ilericiler görsünler, asıl devrim, asıl ilericilik, asıl çağdaşlık, asıl özgürlük, asıl laiklik ne imiş, nasılmış anlasınlar!

Burada, 50 tane farklı ülke, federal bir devlet (USA) olarak birleştirilmiş, kendi iç yönetimleri, kanunları, kararları farklı. Kimisinde kumar, içki yasak; kimisinde çok kadınla evlilik kanunen serbest, kimisi tamamen dinî inançlara göre yönetiliyor, aralarındaki farklara göz yummuş, akıllıca birleşmişler.

Biz komşularımızla, eski eyalet ve vilayetlerimizle niye hâlâ iyi ilişkiler içine giremiyor, iş birliği yapamıyor, birleşemiyoruz? Niye sınırları demir perde gibi kapamış, ticarî, iktisadî, beşerî, dinî ilişkileri kısıtlamış veya yasaklamışız? Bu akıl almaz, mantığa uymaz acayip çelişkiler, yobazlıklar, tutuculuklar, inatlar, saplantılar, yasaklar, çağ dışılıklar ile nasıl kuvvetleneceğiz, büyüyeceğiz, ilerleyeceğiz, yükseleceğiz?

Bari bu gerçekleri görenler birleşsin, iş birliği yapsın; şu dinsiz, densiz, bencil, arsız, yüzsüz, hırsız, köksüz, soysuz zihniyetten halkı ve ülkeyi kurtarsın; aydınlığa çıkarsın; şu çilekeş, aziz ve asil milleti mutlu ve bahtiyar eylesin.

Allah’tan korkan, sorumluluk duygusu taşıyan, imanlı ve izanlı herkesi göreve ve fedakârlığa, akla ve mantığa, ilim ve irfana, vicdan ve insafa davet ediyorum. Acilen ve serian! Yoksa korkarım ki batacak ve parçalanacağız.

*


iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et