10 Cemaziyelahir 1442 | 23 Ocak 2021
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > İslam Dergisi Başmakaleleri

Amerika ve Türkiye’de Haklar ve Hürriyetler



Ekim 1997

Sevimli seyyah Evliyâ Çelebî merhum gibi aylardan beri diyar diyar gezmekteyim. Şu günler Avrupa’dan Amerika’ya geçtik. Burada pek çok yerleşik ahbabımız var, aslen Türk, vatandaşlık almışlar, iş yerleri açmışlar, yüksek seviyeli, güzel işler yapıyorlar; rahat, mutlu ve müreffeh yaşıyorlar. Çeşitli şehirlere yerleşmiş, ülkenin muhtelif yerlerine dağılmış durumdalar. Bir de merhum ve mübarek hocamız Mehmed Zahid Kotku adına, eğitim, dostluk ve yardımlaşma vakfı kurmuşlar, bina satın almışlar. Birkaç gündür orada kadınlara, erkeklere hadis dersleri yapıyor, vaazlar veriyoruz. Uzak yerlerden ziyarete geliyorlar; çok mutlu ve memnunum, elhamdülillâhi Rabbi’l-âlemîne hamden kesîran kesîrâ!

Burada ilk dikkatimi çeken şey, hürriyet, özgürlük; Avrupa’dan daha da geniş bir serbestlik. Kimse kimseyi inancından dolayı kınamıyor, horlamıyor, engellemiyor. Böyle bir şey kanunlara göre suç; İslâm serbest, dindar saygın, müslüman, Müslümanlığını rahatça yaşayabiliyor, dininin emirlerine uygun giyinebiliyor, sakal, sarık, cübbe, cami, cuma, ibadet, tesettür, başörtüsü serbest. Üniversite bir yuva kadar sıcak, öğrencilerin elinde laboratuvarlarının anahtarları bile var, isteyen gece gidip sabaha kadar çalışıp işini, ödevini, raporunu tamamlayabiliyor. İtimat var, kolaylık var, esneklik var. Buradaki cami cuma cemaatini almıyor, yeri küçük geliyor diye gidip cumayı üniversitede geniş yerlerde kılabiliyorlar, yine de Amerika’nın laikliği, ilericiliği, çağdaşlığı, cumhuriyeti, istiklali elden gitmiyor.

Türkiye’yi düşünüyorum, çok üzülüyorum. Bizim devrimbazlara, “düzenbaz”lara, laiklere, ilericilere (!) çok hayret ediyor, çok acıyor, çok da kızıyorum; çağı, çağdaşlığı, Batı’yı, laikliği, medeniyeti, hürriyeti, cumhuriyeti, demokrasiyi, insaniyeti, İslâmiyet’i, hiç mi hiç anlayamamışlar. Bunlar Avrupa’yı, Amerika’yı hiç mi görmediler! Batı halklarının özel yaşamlarını hiç mi izlemediler!

Görerek, bilerek, yerinde gözlemleyerek kesin söylüyorum: Batı bizim Batıcıların anladığı gibi değil. Halkın bir kısmı samimi dindar, dinine, kilisesine, papazına candan bağlı; bir kısmı ise laik, serbest fikirli, inançsız veya kiliseye muhalif fakat dindara ister istemez saygılı. Mütecaviz, küstah, despot, baskıcı, diktatör, engelleyici olması kanunlarca şiddetle yasaklanmış. Bizde olduğu gibi birileri çıksa, din okullarını azaltmaya, kutsal kitapların öğretilmesini kısıtlamaya, dindar ailelerden gelen birini filanca devlet müessesesine almamaya, din adamlarının çocuklarını filanca okullara sokmamaya, dindar olduğu için bazı kimseleri işinden atmaya çalışsa kıyamet kopar; hem dindarlar, hem de laikler sokaklara dökülür, bu tarafgirâne davranışı şiddetle tel’in eyler, böyle davranan mutaassıp kişileri görevden alır, makamından alaşağı eder.

Batı’da “laiklik” gerçek anlamıyla anlaşılıyor, din hürriyeti, inanç ve ibadet serbestliği olarak uygulanıyor. Bizde de güya anayasa var, güya insan hak ve hürriyetleri kabul edilmiş, demokrasi konusunda da yıllarca bir hayli mesafe alınmış... ama uygulama tamamen ters. Birileri fırsat bulsa milleti, dindarlığından dolayı kıtır kıtır kesecek, hapislere tıkacak. Dinî, iktisadî, içtimaî, malî, ticarî, siyasî... her sahada İslâm’ı kısıtlayacak; türlü türlü yasaklar koyacak, çeşit çeşit baskılar uygulayacak... Televizyonlara, radyolara, gazetelere bakınca insan hayrete düşüyor, dehşete kapılıyor.

Geliniz ülkemizi, kendini, haddini, dinini, çağını bilmezlerin, Doğu’dan, Batı’dan, insanlıktan, demokrasiden habersizlerin tasallut ve tahribatından, taassup ve temerrüdünden koruyalım ve kurtaralım, onların duygusal, yaldızlı, usturuplu yalan ve dolanlarına aldanmayalım, o yüzsüzlere yüz vermeyelim; demokrasiyi yıkmalarına, hürriyetleri kısıtlamalarına, anayasa ve kanunları göz göre göre çiğnemelerine hiçbir bahane ile fırsat ve olanak vermeyelim. Çünkü:

Bizim halkımız da hür yaşamaya, insan hak ve hürriyetlerinden tam yararlanmaya, mutlu ve bahtiyar olmaya layık ve müstehaktır. Kimsenin onu ezmeye, üzmeye ve horlamaya hakkı ve salahiyeti yoktur.

*


iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et