15 Recep 1442 | 27 Şubat 2021
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri

Bu Yeni Hicrî Yılda Kat Kat Katmerli Gayret



Haziran 1995

Hicrî 1416. yılınız hayırlı, uğurlu ve mutlu olsun, sevgili okuyucularım ve kardeşlerim! Size bir iki hususu arz etmek istiyorum:

Birkaç gün önce dost ve kardeş bir Kafkas ülkesinin, sayın Milli Eğitim Bakanı, beraberinde güzide bir heyetle fakirhanemizi şereflendirdiler; halklarının problemlerini, ihtiyaçlarını açıkça anlattılar. Elhamdülillah müslüman olduklarını, İslâm’ı çok sevdiklerini, ama geçen uzun yıllar baskı altında kaldıklarından dinlerini öğrenemediklerini söylediler; bizi onlara her yönden yardımcı olmaya davet ettiler; dînen mesul olduğumuzu, âhirette Allah’ın itabına uğramamamız için bu dünyadaki tüm dindaşlarımıza karşı kardeşlik görevlerimizi tam yapmamız; hele irşat, tebliğ, talim, terbiye, önderlik konularında çok fazla çalışmamız gerektiğini ciddiyetle hatırlattılar. Allah (celle celâlüh) kendilerinden razı olsun!

Sonra biz bir yurt içi gezisine çıktık, şimdiye kadar görüp tanıyamadığımız bazı bölgelerde incelemeler yaptık. Ben halkımıza çok hüsn-i zan besliyor ve oraları çok temiz, çok mazbut kalmış yöreler sanıyordum. Yanımdaki bilgili, görgülü dostlar;

“Maalesef o kadar iyi değil hocam!” dediler. Meğer oralar, Türkiye’nin en çok içki tüketen yerlerinden imiş.

Bir köye uğradık, bir zamandan beri imam yokmuş, ezan okunmuyormuş. Gittik anahtarı aldık, camiyi açtık, ezan okuduk, namaz kıldık. Bazı köylülerin gözleri yaşarmış, duygulanmış, ağlamışlar. Biz, “Olmaz böyle şey!” dedik, “Mutlaka biriniz ezan okusun, cahil de olsa birisi namazı kıldırsın; yoksa şeytan buralara hâkim olur, çok cezalara, belalara uğrarsınız...”

Bir kasabadan geçtik, şirin mi şirin! Bolluk, yeşillik, temiz hava, şahane manzara... Fakat son zamanlarda intiharlar çok fazlalaşmış, kasaba halkı dinî yönden çok gevşemiş vs.

Temenni ettik ki:

“İnşaallah fırsat bulursak bir iki haftada bir buraya gelelim, vaazlar verelim, kültürel, sosyal müspet çalışmalar yapalım, halkı uyarmaya, canlandırmaya çalışalım; veyahut bir talebemizi gönderelim; o çalışsın, çabalasın, bu kötü gidişi durdurmaya gayret etsin...”

Amacımız karamsar, kötümser, moral çökertici bir tablo çizmek değil; şüphesiz etrafımızda iyi, güzel gelişmeler de oluyor; kötü, üzücü, korkutucu, uyarıcı olaylar da...

Şurası çok kesin ki:

Bu yeni hicrî yılda, evvelce olduğumuzdan çok daha fazla, çok daha verimli, çok daha azimli çalışmaya mecburuz; hem kendi kalkınmamız, gelişmemiz, korunmamız, savunmamız için hem de bizden medet uman, yardım bekleyen dost, ırkdaş, dindaş, ülküdaş insanlar ve ülkeler için...

Hem kendimiz, Rabbimiz’in rızasını kazanmak için iyi, temiz, tam, olgun, salih, kâmil bir kul olmalıyız; hem de gafil, cahil, muhtaç, müstazâf, mazlum, masum diğer insanları kurtarmak şevkiyle çalışan eğitici, öğretici, yönetici, yardım edici, muslih, mürşit, mükemmel ve mükemmil bir has eleman...

Hem tüm müslümanların dünyada huzur, sürur, rahat, nusret, emniyet, izzet, saadet ve selameti için koşturacağız; hem kendimizin âhirette fevze, necata, felaha, cennette derecât-ı âliyâta, rıdvânullâh-ı ekbere ermesi için elimizden geldiğince var gücümüzle çalışacağız.

Allahümme eyyidnâ bi-nusretike ve kavvinâ bi-imdâdik.

Rabbenâ âtinâ fidünyâ haseneten ve fi’l-âhireti haseneten ve kınâ azâbe’n-nâr ve edhilne’l-cennete meal-ebrâr bi-ğayri sebki azâbin ve ikâb!..

*


iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et