11 Cemaziyelahir 1442 | 24 Ocak 2021
 
89CADE1A-BFD6-47AF-AA5E-7FAB6EDCDDBC
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Soru-Cevap
    • Sık Sorulan Sorular
Soru-Cevap > Sık Sorulan Sorular

CİNLERLE İLGİLİ KONULAR



 

SORU: Cin denilen yaratık nedir? Bunların varlıklarına inanmak gerekir mi, inanmayan kimse müslüman sayılır mı?
CEVAP: Allah'ın halifesi ve çeşitli ahkâm ve ibâdetle mükellef olan insanın aslı toprak olduğu ve topraktan neş'et eden gıdalarla beslendiği gibi, Cin de çeşitli ahkâm ve ibâdetle mükellef olup ateşten yaratılmış bir çeşit yaratıktır. Varlığında şüphe yoktur. Kur'ân-ı Kerîm, Sünnet-i Seniyye ve icmâ-ı ümmetle sabit olduğundan varlıklarını inkâr etmek küfürdür. Kur'ân-ı Kerîm, cinler hakkında birçok âyet serdetmiştir. Hatta Kur"ân-ı Kerîm'de yer alan ve onların ismini anıp, durumlarını açıklayan Cin sûresi de vardır. İnsanların bir kısmı mü'min, bir kısmı kâfir olduğu gibi cinlerin de bir kısmı mü'min, bir kısmı kâfirdir. "De ki cinlerden bir topluluğun dinleyip de şöyle söyledikleri bana vahiy olunmuştur. Gerçekten bizi doğru yola ileten hayret verici güzel bir Kur'ân-ı dinledik. Biz de ona îmân ettik, kimseyi Rabbinıize asla ortak koşmayacağız". "İçimizden müslüman olduğu gibi hak yoldan sapanlar da vardır. Müslüman olmuş olan kimseler hak yolu arayanlardır. Hak yoldan sapanlar ise onlar Cehenneme odun oldular". Bakteri ve mikrop gibi canlı mahluklar bize görünmediği halde, var olduklarından, hele bu zamanda şüphe olmadığı gibi. Cinlerin de bize görünmemeleri yok olmalarına delil teşkil etmez. Varlıkları kesindir. Birçok kimse cinlerle görüşüp onlardan söz ettiği gibi İbn'i Mes'ûd'dan gelen rivayete göre Peygamber (sa.) de cinlerle görüşmüştür. Yalnız İbn'i Abbâs, Peygamber (sa.)'in cinlerle görüşmediğini, belki onlardan bir cemaatın Peygamber'e gelip sabah namazında okuduğu zammı sûreleri dinlediklerini beyân ediyor. Eskiden müslüman olmayan bazı tabib ve felsefeciler cinlerin varlığını inkâr ediyorlardı. Şimdi de onların devamından ibaret olan bazı sapıklar da onları inkâr etmektedir. Aslında bunların varlıklarını inkâr eden kimse, şeytan ve melekleri ve dolayısıyla meleklerden olan Cebrail vasıtasıyla gelen vahyi de inkâr eder. Bunların varlıklarını inkâr etmek, aslında İslâm'ın temelini inkâr etmekten kaynaklanmaktadır.
 
SORU: Çalınan şeyleri ortaya çıkarmak ve hırsızı tanımak için cinlere başvurmak caiz midir?
CEVAP: Allah'dan başka gaybı bilen yoktur. İnsanın gaybî bilgisine sahip olmadıkları gibi aynı şekilde cinler de bu tür bilgiye sahip değildirler. Kur'ânı Kerîm şöyle buyurmaktadır: "De ki göklerde ve yerde olanlar gaybı bilmezler. Ancak Allah bilir". Ancak bir istisna olmak bakımından Yüce Allah'ın Peygamberlere zaman zaman gaybı bildirdiğini unutmamak gerekir. Kur'ânı Kerîm bu hususta şöyle buyurmaktadır: "O bütün gaybı bilir, fakat gaybını hiç kimseye açmaz. Seçtiği resul başka". Cinler insan gibi mahlûklar olup yine insanlar gibi gayb bilgisine sahip değildirler, yani gaybı bilmezler. Hatta bilgilerinin insan bilgisine itibarla daha az olduğu belirtilmektedir. İnsanın yeryüzüne hâlife olarak seçilmesi ve aralarından peygamberler tayin edilmesi bundandır. Dolayısıyla gaybı bilmesine imkân olmayan cinlerin bir başkasına gaybı bildirmesi nasıl mümkün olabilir? Fetava el Bezzaniye'de şöyle denilmektedir Bir kimse çalınmış şeylerin yerlerini bilirim veya cinler bana yerlerini bildiriyor derse kâfir olur. Binaenaleyh çalınmış bir şeyin yerinin ortaya çıkarılması veya çalanın kim olduğunun öğrenilmesi için cinlerin bilgilerine müracaat etmek anlamsız, hem de haramdır. Sözlerinin doğru olduğuna inanmak da haramdır. Kaldı ki,böylesi bir yolla hükümde bulunmak İslâm'a aykırıdır. Çünkü İslâm'a göre çalınmış şeyin isbatı ancak üç yolla mümkün olmaktadır. Birincisi hırsızın itirafı, ikincisi şahidin şehadeti, üçüncüsü ise. şahit bulunmaması halinde müddeaaleyhin kendisine teklif edilen yeminden istinkaf etmesi sebebiyle müddeiye düşen yemini eda etmesiyle olur. İslâm için hiçbir önemi haiz olmayan cincinin sözünün dinlenmesi ve ona itibar edilmesi büyük bir vebaldir. Hayret veren husus, bu tür iddialarda bulunan kimselerin cahil olmasına rağmen halk tarafından sözlerinin dinlenilmesi ve kendilerine inanılmasıdır.



iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et