29 Şaban 1442 | 11 Nisan 2021
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > İslam Dergisi Başmakaleleri

İmanı, Ahdi, Azmi, Aşkı ve Şevki Tazelemek...



Aralık 1997

Medine, 6 Aralık 1997

Pırıl pırıl, aydın, güneşli, sıcak bir ilkbaharı andıran, temiz, güzel bir günde yazımı size mübarek Medine-i Münevvere’den yazıyorum. Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfinde:

“İman da gönüller de zamanla yıpranır; imanınızı lâ ilâhe illâllâh diye diye yenileyiniz.”128 buyuruyor.

İmanlarımızın, aşk, şevk ve heyecanlarımızın zaman zaman tazelenmesi lâzım. Bunun için çok kitap okumalıyız; güncel olayları dikkat ve ibret gözüyle takip etmeli, fikir yazılarını, büyük yazarların mühim makalelerini iyi takip etmeli, her sabah kendi kendimize, “Bugün Allah için ne yapabilirim, ne gibi hayırlı işler, sevaplar kazanabilirim?” diye sormalıyız...

Namaz, zikir, Kur’ân-ı Kerîm kıraati gibi ibadetlerimizi, tadını çıkara çıkara, özene özene, tefekkür ve tedebbür ile aceleye getirmeden, hakkıyla îfâ ve edâ eylemeliyiz...

Fakirleri, düşkünleri, zavallı ve mazlumları aramalı, bulmalı, teselli etmeli, maddeten desteklemeli, gönüllerini yapmalı, dualarını almalıyız...

Hastahaneleri, yetimhaneleri, evde yatan hastaları dolaşmalı, yoklamalı, dertlerini paylaşmalı, tedavilerine yardımcı olmalı, bize candan dua etmelerini sağlamalıyız; Allahu Teâlâ’ya bize verdiği sıhhat ve afiyet, sağlık ve sağlamlık için çok şükürler eylemeliyiz...

Özellikle Cuma günleri, olmazsa mümkün olan tatil zamanlarında, vefat etmiş büyüklerimizin, yakınlarımızın, dostlarımızın kabirlerini ziyaret etmeliyiz, onlara hatimler, Yâsînler, Tebârekeler vs. okumalıyız. Çünkü onların da diriler, yaşayanlar kadar sevgiye, duaya, ziyarete ihtiyaçları vardır. Ölüm her şeyi kesip, koparıp, bitirmiyor; dostluklar, yardımlar, ilişkiler, ihtiyaçlar devam ediyor, hatta daha da artarak, safileşerek, hasbileşerek, güzelleşerek...

En mühim, en sevaplı, en faydalı, en güzel işlerimizden biri de dostlarımızı, arkadaş ve kardeşlerimizi, mü’minleri, hatta hayvanları, bitkileri sevmek, korumak; onlarla iyi ilişkilerimizi en yüksek düzeyde sürdürmek, geliştirmek, ülfet etmek, gönül almak, yardım etmek, sevindirmek... Tüm ümmet-i Muhammed’in hayrını, iyiliğini, salahını, felahını, necatını istemek, bunun için olanca gücüyle çalışmak, uğraşmak, yorulmak, masraf eylemek, fedakârlıkta bulunmak...

Hele şu içinde bulunduğumuz mübarek aylarda malî ve bedenî imkânı varsa mukaddes beldeleri ziyaret eylemek, umre yapmak, günahlardan arınmak, lâhutî duygularla dolmak, gönülleri tertemiz, pırıl pırıl, pürnur eylemek, Resûlullah Efendimizin (sas.) kabr-i şerîfini, mescid-i sa’âdetini ziyaret eylemek, Kâbe’de Hacer-i Esved’i istilam edip öperek, Medine’de Resûlullah Efendimizin (sas.) şebeke-i mübârekesi önünde elpençe divana durup ahdini, sözünü, antlaşmasını tazelemek, iyi ve salih bir kul olma azmini perçinlemek...

Her fırsatta el açıp, secdeye kapanıp yüce Mevlamız’a yalvarmak, yakarmak, yanmak, ağlamak, kendi için yakınları için dini için âhireti için vatanı ve milleti için İslâmî hizmetleri ve müslümanların perişan hali ve zarar ziyanları için gözyaşı dökmek, tazarru ve niyaz eylemek...

Cenâb-ı Hak şu mukaddes ve mübarek günlerde Habîb-i Edîb-i Ekrem’i ve İsm-i Âzâm’ı hürmetine bizleri, sizleri, cümle din ve iman kardeşlerimizi, her türlü kötülük, zarar ve hasardan, musibet ve felaketten, ceza ve beladan hıfz u himâye ve vikaye eylesin; şerleri hayra, hüzünleri feraha, dertleri afiyete, hastalıkları şifaya, sıkıntıları neşeye döndürsün, her yerde, her işte, her zaman muînimiz ve destgîrimiz olsun.

Hepinizin Berat kandillerinizi en derin sevgi ve saygılarımla kutlar, dareynde cümlenize afiyet ve selametler diler, nice mutlu ve kutlu günlere saadet, devlet, izzet ve şevketle erişmenizi temennî ve niyaz eylerim.

*


Dipnotlar
1. 49/Hucurât, 10.
2. Ebû Hüreyre’den nakledilen hadis için bk. Ahmed b. Hanbel, II, 359, hadis no: 8695; Abd b. Humeyd, s. 417, hadis no: 1424; Hâkim, IV, 285, hadis no: 606.



iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et