7 Cemaziyelahir 1442 | 20 Ocak 2021
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri

Taşa Gül ile Cevap



İlim ve Sanat, I, 4 (1985)

Mesuliyet duygumuz var, milletimize hizmet borcumuz olduğunun idrakindeyiz. Bizden öncekiler üzerlerine düşeni yaptılar; çok acı ve çile çektiler, devletimizin çöküşünü gördüler, cepheden cepheye koşuşup tarihimize kahramanlık destanları yazdırdılar. Onların kimi gazi, kimisi şehit oldu.

Şimdi nöbet bizde; bizim neslimiz de görevini iyi yapma imtihanında. Şu kadar var ki devir artık çok farklıdır. Şairin: “Delük temür (tüfek) çıkdı, mertlik bozuldu.” dediği gibi, mücadelede kullanılan silah, araç ve gereçlerde şaşılacak gelişmeler, şartlarda büyük değişmeler olmuştur. Biz bunlara intibak etmek zorundayız, aksi halde tamamen ezilir veya ortadan siliniriz.

Hasımlarımızı dikkatle izlemeli, her yenilik ve gelişmeye karşı, bir başka üstünlükle mukabele etmeliyiz. Gaye onlara yetişmek değildir. Onları geçmek, hatta onları başarı ve hazırlığımızla ürkütmek, bize Kitabımız’ın buyruğudur. Yani çağın dışında veya gerisinde olmamıza, her şeyden önce onurumuz ve asil imanımız mânidir.

Bu hedefin yolu ilimden geçiyor. Onun için ilahî bir vecd ve tükenmez bir şevkle ilme sarılacağız; –inşaallah– her şeyin en güzelini, en üstününü yapmaya çalışacağız, var gücümüzü bu yola sarf edeceğiz. En hayırlı ve en verimli yatırımın, “ilme sarf edilen” olduğunu biliyoruz.

Kapitalist Batı ve komünist Doğu da ilme, araştırmaya önem veriyor, ama ruhsuz ve vicdansız bir şekilde...

Bizim onlardan farkımız irfanda ve takvadadır. Biz, onlarca üretilen kuru, gaddar ve materyalist ilmin de insanlığı felakete götürdüğünü açıkça görmekteyiz. Biz ilmin formülü içine imanı, iyi niyeti, güzelliği, sevgiyi, irfanı, edebi, ahlâkı, terbiyeyi, vefayı, feragati, tevazuu, insafı, adaleti... de ilave etmiş şahâne bir medeniyetin yeni filizleri ve vefalı evlatlarıyız. Cennet yolu olduğu için ilme âşığız; Efendimiz: “Allah güzeldir, güzelliği sever.”2 buyurduğundan sanatın hayranı, kemalin, güzelliğin meftunuyuz.

Bizi böyle dipdiri gören tarihî hasımlar: “Eyvah! Biz bunları yok ettik sanıyorduk, halbuki daha ölmemişler, sağ ve sağlam imişler, şimdi bizim halimiz ne olacak.” diye endişelenebilirler. Bu, onlar hakkında bile iyi şeyler düşündüğümüzü bilmedikleri için gayet tabiidir.

Ama şu aslı bizden olan, içimizdeki muhaliflerimize ne demeli bilmem?

Ey içimizde yaşayan, ama bize yabancı olanlar!

Aylardır imanımıza, irfanımıza, âdabımıza sataşıp duruyorsunuz. Sizi dikkatle okuyup, ilmî bir ciddiyetle dinliyoruz. Fikir ve hareketlerinizin sebeplerini tahlil ediyoruz.

Emin olunuz ki bizi tanımıyorsunuz; yolumuzu bilmiyor, iyi niyetimizi anlamıyorsunuz. Fikrimizin mesajını doğru algılayamamışsınız. Nefsanî zevklerinizin engeli gördüğünüzden, tutulduğunuz vehimlerle, bize yan bakmaktasınız. Bizden mânasız bir şekilde korkuyor, düşmanın kucağına sığınıyorsunuz. Biz bir köşeye çekilsek memleketi batıracaksınız. Halbuki biz ülkemizin yükselmesini, öncelikle sizin, sonra da tüm insanlığın iyiliğini istiyoruz. Sizin bildiklerinizi de tamamen bildiğimiz gibi, sizin hiç bilmediklerinizi de bilmekteyiz. Bize itimat edin, size dış düşmanlar gibi bakmıyor, şefkat besliyoruz. Ola ki bir gün bizi anlar aramıza katılırsınız. Çünkü akıl ve gönül sahipleri için bizimkinden başka çıkar yol yoktur.

Ve kucağımızda bizi taşlayanlara atılacak yeterince gülümüz vardır.

*


Dipnotlar
1. Müslim, “Îmân”, 39, hadis no: 147; Tirmizî, “Birr”, 61, hadis no: 1999; Ahmed b. Hanbel, I, 399, hadis no: 3789; İbni Hibbân, XII, 280, hadis no: 5466; Hâkim, I, 78, hadis no: 69.



iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et